22/03 1.Samuel 27-29
[tr] 1.Samuel 27-29
27:1 Davut, ‹‹Bir gün Saulun eliyle yok olacağım›› diye düşündü, ‹‹Benim için en iyisi hemen Filist topraklarına kaçmak. O zaman Saul İsrailin her yanında beni aramaktan vazgeçer; ben de onun elinden kurtulmuş olurum.››
2 Böylece Davutla yanındaki altı yüz kişi kalkıp Gat Kralı Maok oğlu Akişin tarafına geçtiler.
3 Aileleriyle birlikte Gatta Akişin yanına yerleştiler. İki karısı Yizreelli Ahinoamla Karmelli Navalın dul karısı Avigayil de Davutun yanındaydı.
4 Saul Davutun Gata kaçtığını duyunca, artık onu aramaktan vazgeçti.
5 Davut Akişe, ‹‹Benden hoşnut kaldıysan, çevre kentlerden birinde bana bir yer versinler de orada oturayım›› dedi, ‹‹Çünkü ben kulunun seninle birlikte kral kentinde yaşamasına gerek yok.››
6 Akiş o gün ona Ziklak Kentini verdi. Bundan ötürü Ziklak bugün de Yahuda krallarına aittir.
7 Davut Filist topraklarında bir yıl dört ay yaşadı.
8 Bu süre içinde Davutla adamları gidip Geşurlulara, Girizlilere ve Amaleklilere baskınlar yaptılar. Bunlar uzun zamandan beri Şura, hatta Mısıra dek uzanan topraklarda yaşıyorlardı.
9 Davut bir bölgeye saldırdığında kadın erkek demez, kimseyi sağ bırakmazdı; yalnız davarları, sığırları, eşekleri, develeri ve giysileri alıp Akişe dönerdi.
10 Akiş, ‹‹Bugün nerelere baskın düzenlediniz?›› diye sorardı. Davut da, ‹‹Yahudanın güneyine, Yerahmeellilerin ve Kenlilerin güney bölgesine saldırdık›› derdi.
11 Davut, kendisiyle Gata kimseyi götürmemek için kadın erkek kimseyi sağ bırakmazdı. Çünkü, ‹‹Gata gidip, ‹Davut şöyle yaptı, böyle yaptı› diyerek bize karşı bilgi aktarmasınlar›› diye düşünürdü. Davut, Filist topraklarında yaşadığı sürece bu yöntemi uyguladı.
12 Akiş Davut'a güven duymaya başladı. ‹‹Davut kendi halkı olan İsrailliler'in nefretine uğradı. Bundan böyle benim hizmetimde kalacak›› diye düşünüyordu.
28:1 O sırada Filistliler İsraille savaşmak için askeri birliklerini topladılar. Akiş Davuta, ‹‹Adamlarınla birlikte benim yanımda savaşacağını bilmelisin›› dedi.
2 Davut, ‹‹O zaman sen de kulunun neler yapabileceğini göreceksin!›› diye karşılık verdi. Akiş, ‹‹İyi!›› dedi, ‹‹Yaşadığın sürece seni kendime koruma görevlisi atayacağım.››
3 Samuel ölmüş, bütün İsrail halkı onun için yas tutmuştu. Onu kendi kenti Ramada gömmüşlerdi. Saul da cincilerle ruhlara danışanları ülkeden kovmuştu.
4 Filistliler toplanıp Şuneme gittiler ve orada ordugah kurdular. Saul da bütün İsraillileri toplayıp Gilboa Dağında ordugah kurdu.
5 Saul Filist ordusunu görünce korkup büyük dehşete kapıldı.
6 RABbe danıştıysa da, RAB ona ne düşlerle, ne Urim, ne de peygamberler aracılığıyla yanıt verdi.
7 Bunun üzerine Saul görevlilerine, ‹‹Bana bir cinci kadın bulun da varıp ona danışayım›› diye buyruk verdi. Görevliler, ‹‹Eyn-Dorda bir cinci kadın var›› dediler.
8 Böylece Saul başka giysilere bürünüp kılığını değiştirdi. Geceleyin yanına iki kişi alıp kadının yaşadığı yere gitti. Kadına, ‹‹Lütfen benim için ruhlara danış ve sana söyleyeceğim kişiyi çağır›› dedi.
9 Ama kadın ona şu karşılığı verdi: ‹‹Saulun neler yaptığını, cincilerle ruhlara danışanları ülkeden kovduğunu biliyorsun. Öyleyse neden beni öldürmek için tuzak kuruyorsun?››
10 Saul, ‹‹Yaşayan RABbin adıyla derim ki, bundan sana bir kötülük gelmeyecek›› diye ant içti.
11 Bunun üzerine kadın, ‹‹Sana kimi çağırayım?›› diye sordu. Saul, ‹‹Bana Samueli çağır›› dedi.
12 Kadın, Samueli görünce çığlık atarak, ‹‹Sen Saulsun! Neden beni kandırdın?›› dedi.
13 Kral ona, ‹‹Korkma!›› dedi, ‹‹Ne görüyorsun?›› Kadın, ‹‹Yerin altından çıkan bir ilah görüyorum›› diye karşılık verdi.
14 Saul, ‹‹Neye benziyor?›› diye sordu. Kadın, ‹‹Cüppe giymiş yaşlı bir adam yukarıya çıkıyor›› dedi. O zaman Saul onun Samuel olduğunu anladı; eğilip yüzüstü yere kapandı.
15 Samuel Saula, ‹‹Neden beni çağırtıp rahatsız ettin?›› dedi. Saul, ‹‹Büyük sıkıntı içindeyim›› diye yanıtladı, ‹‹Filistliler bana karşı savaşıyor ve Tanrı da beni terk etti. Artık bana ne peygamberler aracılığıyla, ne de düşlerle yanıt veriyor. Bu yüzden, ne yapmam gerektiğini bana bildirmen için seni çağırttım.››
16 Samuel, ‹‹RAB seni terk edip sana düşman olduğuna göre, neden bana danışıyorsun?›› dedi,
17 ‹‹RAB benim aracılığımla söylediğini yaptı, krallığı senden alıp soydaşın Davuta verdi.
18 Çünkü sen RABbin buyruğuna uymadın, Onun alevlenen öfkesini Amaleklilere uygulamadın. RAB bugün bunları bu yüzden başına getirdi.
19 RAB seni de, İsrail halkını da Filistlilerin eline teslim edecek. Yarın sen ve oğulların bana katılacaksınız. RAB İsrail ordusunu da Filistlilerin eline teslim edecek.››
20 Saul birden boylu boyunca yere düştü. Samuelin sözlerinden ötürü büyük korkuya kapıldı. Gücü de kalmamıştı; çünkü bütün gün, bütün gece yemek yememişti.
21 Kadın Saula yaklaştı. Onun büyük şaşkınlık içinde olduğunu görünce, ‹‹Bak, kölen sözünü dinledi›› dedi, ‹‹Canımı tehlikeye atarak benden istediğini yaptım.
22 Şimdi lütfen kölenin söyleyeceğini dinle. İzin ver de, önüne biraz yemek koyayım. Yoluna devam edecek gücün olması için yemek yemelisin.››
23 Ama Saul, ‹‹Yemem›› diyerek reddetti. Ancak hizmetkârlarıyla kadın zorlayınca, onların dediğini yaptı. Yerden kalkıp yatağın üzerine oturdu.
24 Kadının evinde besili bir dana vardı. Kadın onu hemen kesti. Un alıp yoğurdu ve mayasız ekmek pişirdi.
25 Sonra Saul'la görevlilerinin önüne koydu. Onlar da yediler. Sonra o gece kalkıp gittiler.
29:1 Filistliler bütün ordularını Afekte topladılar. İsrailliler ise Yizreeldeki pınarın yanına kurdukları ordugahta kalıyorlardı.
2 Filist beyleri yüzer ve biner kişilik birliklerle ilerliyordu. Davutla adamlarıysa Akişle birlikte geriden geliyorlardı.
3 Filistli komutanlar, ‹‹Bu İbranilerin burada ne işi var?›› diye sorunca, Akiş şu karşılığı verdi: ‹‹Bu, İsrail Kralı Saulun görevlisi Davuttur. Bir yıldan uzun süredir yanımda kalıyor. Bana geldiğinden beri kendisinde hiçbir kötülük bulamadım.››
4 Ama Filistli komutanlar Akişe öfkelendiler. ‹‹Adamı geri gönder, kendisine verdiğin yere dönsün›› dediler, ‹‹Bizimle birlikte savaşa gelmesin; yoksa savaş sırasında bize karşı çıkar. Efendisinin beğenisini nasıl kazanabilir? Adamlarımızın başını ona vermekten daha iyi bir yol bulabilir mi?
5 Çalıp oynarken, ‹Saul binlercesini öldürdü,
Davutsa on binlercesini›
6 Bunun üzerine Akiş, Davutu çağırıp, ‹‹Yaşayan RABbin adıyla derim ki, sen dürüst bir kişisin›› dedi, ‹‹Benimle birlikte savaşa katılmanı isterdim. Yanıma geldiğin günden bu yana ters bir davranışını görmedim. Ama Filist beyleri seni uygun görmedi.
7 Şimdi geri dön ve esenlikle git. Filist beylerinin gözünde ters bir davranışta bulunma.››
8 Davut, ‹‹Ama ben ne yaptım?›› diye sordu, ‹‹Yanına geldiğimden bu yana bende ne buldun ki, gidip efendim kralın düşmanlarına karşı savaşmayayım?››
9 Akiş, ‹‹Biliyorum, sen benim gözümde Tanrının bir meleği gibi iyisin›› diye yanıtladı, ‹‹Ne var ki Filistli komutanlar, ‹Bizimle savaşa gelmesin› diyorlar.
10 Seninle gelmiş olan efendin Saulun kullarıyla birlikte sabah erkenden kalkın ve tan ağarır ağarmaz gidin.››
11 Böylece Davut'la adamları Filist ülkesine dönmek üzere sabah erkenden kalktılar. Filistliler ise Yizreel'e gittiler.